Alış-veriş Bilgisi
Bir Müslümanın, iman ve ibadetler hakkında nasıl bilgi
sahibi olması gerekiyorsa, kendisine lazım olan alışveriş bilgisine de sahip
olması gereklidir. Ta ki, haramı öğrenip ondan kaçsın ve helali öğrenip onu
alsın.
Alışveriş bilgisi özetle şöyledir:
1- Alıcı ve satıcının mükellef yani akıllı ve baliğ
olması gerekir. Çocuğun ve delinin yaptığı alışveriş sahih değildir. Alışverişte
“icab” ve “kabul” de lazımdır. Yani satıcının mesela: “Bu takım elbiseyi sana
on beş milyon liraya sattım” demesi ve alıcının da: “Bu takım elbiseyi senden
on beş milyon liraya satın aldım” demesi gibi. Malın, satıcının mülkü olması ve
teslim etmeye gücünün yetmesi de gerekir. Dolayısıyla başkasının malını ve
havadaki kuşu ve denizdeki balığı satmak caiz değildir.
2- Satılan malın “tahir” yani dinen temiz olması veya
yıkamakla temiz olabilir cinsten olması. Bu itibarla hayvan gübresi ve
köpek-domuz satmak caiz değildir.
Ayrıca satılan şeyin faydalı olması gerekir. Buna göre
akrep, böcek veya bir buğday tanesi satmak caiz değildir.
Bir de; malın malum yani belli olması gerekir. Belli
olmayan bir şeyi satmak caiz değildir. Binaenaleyh; “şu kümeden, sana bir
karpuz sattım” veya “bu sürüden sana bir koyun sattım” şeklindeki alışveriş caiz
değildir.
Sağılmamış sütü, koyunun üstündeki kesilmemiş yünü,
boğazlanmamış hayvanın etini ve daldaki henüz olgunlaşmamış meyveyi satmak caiz
değildir.
İki fiyatlı alışveriş de caiz değildir. Mesela “bu
buzdolabını peşin kırk, taksitle elli milyona sana sattım” şeklindeki alışveriş
caiz değildir. Fakat eğer önce konuşup taksitle almaya karar verdikten sonra;
“bu buzdolabını taksitle elli milyona sana sattım” der ve satıcı da; kabul
ederse caiz olur. Çünkü burada artık tek fiyat söz konusudur.
3- Saz, kemence, zurna, tanbur, ud, kanun gibi müzik
aletlerinin satışı batıldır.
Vakıf malı da hiçbir kimsenin olmayıp, satışı caiz
değildir.
4- Satıcı ve alıcı arasında bir malın satışı yapılıp
da, henüz “hıyar” yani muhayyerlik süresi bitmemiş veya satış akdi yapılmamakla
beraber fiyat üzerinde anlaşmış oldukları bir zamanda; başka bir şahsın müşteri
ile görüşüp; “Bu malı, sana daha uygun fiyata veririm” demesi veya satıcı ile
görüşüp; “Bu malı, senden daha yüksek fiyatla alırım” demesi ve böylece
taraflardan birini caydırmaya çalışması haramdır.
5- “İhtikar” (karaborsacılık) yani gıda maddelerini,
ihtiyaç duyulduğu bir zamanda satın alıp stok etmek, piyasada darlık meydana
getirip mal kıtlığına sebebiyet vermek ve fiyatlar yükselinceye kadar malı
piyasaya sürmemek haramdır.
6- Üzümü, şarap yapacak kişiye; silahı gayr-ı meşru
yerlerde kullanacak kimseye, keresteyi müzik aleti yapacak kişiye satmak
haramdır.
7- Malın kusur ve ayıplarını saklayıp, müşteriyi
kandırmak haramdır ve müşterinin o malı geri verme hakkı saklıdır.
8- Elinde hem haram hem de helal mal bulunan kimse ile
alışveriş yapmak mekruhtur.
9- Kişinin kurbanının; hiçbir şeyini satması caiz
değildir. Fakir olan kimse, kendisine verilen kurban etini satabilir. Zengin
ise, satamaz.