Namazın vücub şartları
Namazın vücub yani farz olmasının şartları şunlardır:
1- Müslüman olmak.
2- Baliğ olmak.
3- Akıl sahibi olmak, deli, baygın olmamak.
4- Kadının; hayız ve nifas halinde olmaması. Hayız veya nifas halinde iken
namaz kılınmaz ve kılınmayan namazlar kaza edilmez. Ancak tutulmayan, Ramazan
oruçları kaza edilir.
Namazın sıhhat yani geçerli olmasının şartları şunlardır:
1- Hadesten taharet. Yani cünüp olanın gusül etmesi, abdestsiz olanın da,
abdest alması.
2- Necasetten taharet. Yani vücutta, elbisede ve namaz kılınan yerde
necaset bulunmamak.
3- Setr-i avret yani avret yerinin örtülmesi. Avret yeri; erkek için,
göbekle diz arası, kadın için ise; yüz ve eller hariç vücudun tamamıdır.
4- Vaktin girmesi.
5- Kıbleye doğru namaz kılmak.
6- Namazın nasıl kılınacağını bilmek.
7- Namazı bozan işleri yapmamak. Mesela birşey yememek, içmemek ve
konuşmamak.
Namazın rükünleri
Namazın rükünleri yani içindeki farzları şunlardır:
1- Niyet etmek. Niyet, kalb ile yapılır, dil ile söylenmesi sünnettir.
Ayrıca niyetin, Tekbiret-ül-ihram ile beraber getirilmesi gerekir. Yani “Allahü
ekber” demekle beraber niyetin kalben yapılması gerekir. Farz namazda niyetinin
üç şartı vardır. Bunlar:
a) Kasıd, yani namaz kılmaya azmetmek,
b) Tayin, yani kılınacak namazın adını söylemek,
c) Farziyet, yani kılınacak namazın farz olduğunu tavsif etmek. Kılınacak
namaz, belli bir nafile ise; kasıd ve tayin şarttır. Mutlak nafile ise, sadece
kasıd şarttır.
2- Tekbiret-ül-ihram. Yani niyet getirirken “Allahü ekber” demek.
3- Fatiha okumak. Her rekâtte Fatiha’yı, Besmele ile birlikte okumak
farzdır.
4- Kıyam yani ayakta durmak.
5- Rüku’ya varmak.
6- İtidal, yani rüku’dan kalkmak.
7- İki secde yapmak. Secdede, ayak parmaklarının içlerinin (altlarının)
yere konulması gerekir. Dolayısıyla parmakların dışlarını veya uçlarını yere
koymak kafi değildir.
8- İki secde arasında oturmak.
9- Son oturuş.
10- Son oturuşta Tehiyyat (Teşehhüd) okumak. Teşehhüd şöyledir:
“Et-tehiyyatü el-mübarekâtü es-salevatü et-tayyibatü
lillahi es-selamü aleyke eyyühen-nebiyyü ve rahmetullahi ve berekâtühü
es-selamü aleyna ve ala ibadillah-is-salihine eşhedü en la ilahe illallah ve
eşhedü enne Muhammeden resulullah.”
Meali: (Tahiyyat (bütün övgüler), mübarekât
(nema bulan bereketli şeyler), salevat (beş vakit namaz gibi fiili ibadetler)
ve tayyibat (salih ameller) Allah’a mahsustur. Ey Peygamber! Allah'ın selam,
rahmet ve bereketi senin üzerine olsun. Selam, bizim ve Allah'ın salih
kullarının üzerine olsun. Ben şehadet ederim ki, Allah’tan başka ilah [ibadet
edilmeye layık) kimse yoktur. Yine şehadet ederim ki, Hazret-i Muhammed,
Allah’ın resulü [yani elçisidir.)
11- Son Tehiyyat’tan sonra, salevat-ı şerife getirmek. En azı, “Allahümme
salli ala Muhammed” (Allah’ım! [Hazret-i] Muhammed’e salat [rahmet] eyle)
demektir. Fakat salatın ekmeli [en iyisi] şöyledir:
“Allahümme salli ala Muhammedin ve ala Ali Muhammedin
kema salleyte ala İbrahime ve ala Ali İbrahime ve barik ala Muhammedin ve ala
Ali Muhammedin kema barekte ala İbrahime ve ala Ali İbrahime fil-alemine inneke
Hamidun Mecidun.”
Meali: (Ya Rabbi! Hazret-i Muhammed’e ve
O’nun Aline salevat getir, tıpkı Hazret-i İbrahim’e ve O’nun Aline salevat
getirdiğin gibi. Yine Hazret-i Muhammed’e ve O’nun Aline bereket ver, tıpkı
bütün alemlerin içinde Hazret-i İbrahime ve O’nun Aline bereket verdiğin gibi.
Hiç şüphesiz sen, Hamid ve Mecid’sin.)
12- Sağ tarafa selam vermek. “Esselamü aleyküm ve rahmetüllah” şeklinde
selam verilir.
13- Tertip üzere namaz kılmak.
Tumanine’ye riayet etmek de ayrıca farzdır. Tumane; rüku’de, itidalde, iki
secdede ve iki secde arasında: “Sübhanallah” (yani Allah, bütün kusurlardan
münezzehtir) diyecek kadar beklemektir.
Namazın eb’ad sünnetleri
Namazın sünnetleri iki kısımdır. Bir kısım
sünnetlerine “eb’ad” denir. Bunların herhangi birisi, unutulduğu veya
terkedildigi zaman, secde-i sehv yapılır. Bu sünnetler şunlardır:
1- Birinci Teşehhüdü okumak ve bu teşehhüdden sonra, Peygamber efendimize
salevat getirmek.
2- İkinci Teşehhüdden sonra, Peygamber efendimizin Âline salevat getirmek.
3- Sabah namazının ikinci rekâtinde, rükudan kalktıktan sonra, ayakta Kunut
okumak ve Kunutta, Peygamber efendimize, Âline ve Eshabına salat ve selam
getirmek.
4- Ramazan ayının ikinci yarısından itibaren, vitir namazının son
rekâtında; rükudan kalktıktan sonra, ayakta Kunut okumak ve Kunutta, Peygamber
efendimize, Âline ve Eshabına salat ve selam getirmek. Sabah namazı ve vitirde
okunan Kunut şöyledir:
“Allahümmeh-dini fi men hedeyte ve afini fi men afeyte
ve tevelleni fi men tevelleyte ve barik li fima a’tayte ve kini şerre ma
kadayte feinnke takdi vela yukda aleyke ve innehu la yezillu men valeyte vela
yeizzu men adeyte tebarekte Rabbena ve tealeyte felekel-hamdu ala ma kadayte
estağfirukellahümme ve etubu ileyke ve sallallahu ala
Muhammedin-in-nebiyyil-ummiyyi ve ala Alihi ve Sahbihi ve selleme.”
Meali: (Allah’ım! Hidayete erdirdiklerinle
beraber beni de hidayete erdir, afiyet verdiklerinle beraber bana da afiyet
ver, himaye ettiklerinle beraber beni de himaye eyle, verdiklerini benim için
bereketli kıl, kaza ettiklerinin şerrinden beni koru. Çünkü sen hükmedersin,
sana hükmedilmez, himaye ettiğin kimse zelil olmaz, zelil ettiğin kimse de aziz
olmaz. Hayır ve bereketin çoktur, sen çok yücesin. Kaza ettiğin şeyler üzerine
hamd sana mahsusustur. Allah’ım, senden mağfiret diliyor ve sana tevbe
ediyorum. Allah’ın salat ve selamı, Muhammed aleyhisselamın, Ali’nin ve
Eshabının üzerine olsun.)
Namazın hey’at sünnetleri
Namazın bir kısım sünnetlerine de, “hey’at” denir. Bu
sünnetlerin, unutulması veya terkedilmesi halinde, secde-i sehiv gerekmez.
Bu sünnetler şunlardır:
1- Niyeti dil ile söylemek. Kalb ile getirmek ise, farzdır.
2- Tekbiret-ül-ihramı alırken, rüku’a giderken, rükudan kalkarken ve
birinci Tehiyyatı okuyup üçüncü rekâte kalkarken, parmaklar normal biçimde açık
olarak, başparmak kulak memesinin hizasına gelecek şekilde elleri kaldırmak.
3- Kıyamda yani ayakta; elleri göğsün altında, göbeğin üstünde ve biraz
sola doğru meyilli olarak bağlamak.
4- Namazda secde yerine bakmak.
5- Tekbiret-ül-ihramdan sonra, iftitah duasını okumak. İftitah duası
şöyledir:
“Veccehtu vechiye lillezi fetares-semavati vel-erda hanifen muslimen vema
ene minel-muşrikine inne salati ve nüsuki ve mahyaye ve memati lillahi
rabbil-alemine laşerike lehu ve bizalike umirtu ve ene minel-muslimine.”‘
Meali: (Batıl dinlerden uzak durarak ve
Müslüman olarak; yüzümü, gökleri ve yeri yaratan (Allah’a] çevirdim. Ben,
[Allah’a] ortak koşanlardan değilim. Namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm,
alemlerin rabbi olan Allah’ındır. O’nun ortağı yoktur. Ben, bununla emrolundum.
Ve ben, Müslümanlardanım.)
6- Kıraatin açıktan okunduğu rekâtlerde Fatihayı ve ondan sonraki sureyi
okurken gizlice Euzü çekmek. Besmele açıktan okunur. Fatiha okumaya başlarken,
Besmele çekmek ise farzdır.
7- Fatihadan sonra “amin” (kabul buyur) demek.
8- İlk iki rekâtte Fatihadan sonra birer sure veya en az birer ayet okumak.
Birinci rekâtte okunan surenin ikincide okunandan daha uzun olması sünnettir.
9- Rükuda, üç kere: “Sübhane Rabbiyel-azim ve bihamdihi” (Büyük Rabbim, her
türlü kusurdan münezzehtir, O’na hamd olsun) demek. Münferid ayrıca şunu da
söyler: “Allahümme leke reka’tü ve bike amentü veleke eslemtü haşaa leke sem’i
ve basari ve muhhi ve azmi ve asabi ve me-stekellet bihi kademi”
Meali: (Allah’ım! Senin için rüku ettim,
sana iman ettim, senin için Müslüman oldum. Benim, kulağım ve gözüm, iliğim,
kemiğim, sinirlerim ve beni ayakta tutan her şey, senin için boyun eğdi.)
10- İtidale kalkarken, “semiallahü limen hamidehü” (Allah, kendisine hamd
edenin, hamdini kabul etti)di yerek doğrulmak. Tam olarak doğrulunca: “Rabbena
lekel-hamdü, mil’es-semavati ve mil’el-ardi ve mil’e ma şi’te min şey’in
ba’du.”
Meali: (Ey Rabbimiz! Göklerin dolusu,
yerin dolusu ve bundan sonra istediğin şeyin dolusu, hamd sana mahsustur.)
Münferid ayrıca şunu da söyler:
“Ehles-senai vel-mecdi ehakku ma kalel-abdu ve kulluna leke abdun la mania
lima a’tayte vela mu’tiye lima mena’te vela yenfeu zel-ceddi mink-elceddu.”
Meali: (Sen; sena [övgü] ve mecd [azamet,
büyüklük] ehlisin. Kulun söylediği en haklı söz ki, biz de hepimiz sana kuluz,
senin verdiğine kimse mani olamaz ve senin vermediğini, kimse veremez. Senin indinde,
zengin kimseye, zenginliği bir fayda veremez.)
11- Secdede üç kere: “Sübhane Rabbiyel-ala ve bihamdihi” (En yüce olan
Rabbim, her kusurdan münezzehtir, O’na hamd olsun) demek. Münferid ayrıca şunu
da söyler:
“ Allahümme leke secedtu ve bike amentü ve leke
eslemtü secede vechi li-llezi halekahü ve savverehü ve şakke sem’ahü ve
basarehü tebareke-llahü ahsen-ül-halikine.”
12- İki secde arasında: “Rabbiğfir li verhamni vecburni ver-zukni vehdini
ve afini ve’fu anni” duasını okumak. Meali: (Ya Rabbi! Günahlarımı bağışla,
bana rahmet eyle, eksiklerimi kapat, bana rızık ver, bana hidayet nasib eyle,
bana afiyet ver ve beni affeyle.)
İki secdeyi yapıp ayağa kalkmadan önce, hafifçe oturup
öyle kalkmak. Buna, “Cülus-ul-istiraha” (istirahat oturuşu) denir.
13- Rükuda elleriyle diz kapaklarını kavramak.
14- Rükuda baş ile arkayı aynı hizada tutmak.
15- Bütün oturuşlarda, “iftiraş” yapmak, yani sağ ayağı dikip sol ayağı
yatırarak üstüne oturmak. Sadece son oturuşta, “teverrük” yapılır, yani sağ
ayak dikilir; sol ayak da, sağ ayağın altından çıkarılır.
16- Kıyamda ve rükuda iki ayağın arasını bir karış kadar açık bırakmak.
17- Secde yaparken, elleri, omuzların hizasına koymak, parmakları kapatmak.
18- Bütün oturuşlarda ve her iki teşehhüdü okurken, elleri dizlerin üzerine
koymak.
19- Teşehhüdden sonra şu duaları okumak:
“Allahhumme inni euzü bike min azabil-kabri ve min
azabinnari ve min fitnetil-mahya vel-memati ve min fitnetil-mesihid-deccali.”
Meali: (Ya Rabbi! Şüphesiz ben, kabir
zabından ve ateş azabından, hayat ve ölüm fitnesinden, mesih olan Deccalin
fitnesinden sana sığınırım.)
“ Allahhummeğfir li ma kaddemtu ve ma ehhartu ve ma esrartu ve ma a’lentu
ve ma esraftu ve ma ente e’lemu bihi minni entel-mukaddimu ve entel-muahhiru la
ilahe ille ente.”
Meali: (Ya Rabbi! Geçmiş zamanda
işlediğim, gelecek zamanda işleyeceğim, gizli olarak işlediğim, aşikare olarak
işlediğim, israf olarak işlediğim ve senin benden daha iyi bildiğin bütün
günahlarımı affeyle. Öne alan ve geciktiren sensin, senden başka ibadet
edilecek kimse yoktur.)
Tehiyyattan sonra; kendine, erkek ve kadın mü’minlere
dua etmek de sünnettir. Şöyle dua edilir:
“Allahümmağfirli ve lil-mü’minine vel-mü’minati
vel-müslimine vel-müslimati el-ahyai minhum vel-emvati.”
Meali: (Ya Rabbi! Benim, erkek ve kadın
bütün müminlerin, erkek ve kadın bütün Müslümanlann hem diri hem de ölü
olanlarının günahlarını affeyle.)
20- Yalın ayak namaz kılmak.
21- Farz namazdan sonra nafile namaza kalkmadan önce, bildirilen zikir ve
duayı yapmak üzere oturmak sünnettir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Bir zat,
farz namazını kıldıktan sonra, nafile kılmak için ayağa kalktı. Hazret-i Ömer,
onu tutup oturttu ve şöyle dedi; farz namazdan sonra hemen nafile kılma. Bunun
üzerine Resulullah sallallahü aleyhi ve sellem; isabet ettin ey Hattab’ın oğlu,
buyurdu.”
Başka bir hadis-i şerifin meali de şöyledir: “Hangi
dua icabete daha yakındır, diye sual edildiğinde, Resulullah sallallahü aleyhi
ve sellem şöyle buyurdu; gece yarısı ve farz namazlardan sonra yapılan duadır.”
Namazın mekruhları
Namazın mekruhları şunlardır:
1- Elbiseyle oynamak, parmak çıtlatmak veya parmakları birbirine geçirmek.
2- Elbisenin kolları sıvalı olarak namaza durmak.
3- Havaya veya sağa sola bakmak.
4- Özürsüz olarak ağırlığı bir ayak üzerine vermek.
5- Başı açık olarak namaz kılmak.
6- Alçak sesle okunacak yerde yüksek sesle, yüksek sesle okunacak yerde
alçak sesle okumak. Bir de, imamın arkasında, yüksek sesle okumak.
7- Zarar görme tehlikesi varsa gözleri yummak.Şayet zarar görme tehlikesi
yoksa, “hilaf-ı evla”dır (yani öyle yapmamak daha iyidir.)
8- Secdede erkeğin; karnını uyluklarına yapıştırması, kadının da bunun
aksine; karnını uyluklarından uzaklaştırması.
9- Küçük ve büyük abdesti sıkıştırırken veya yel zorlarken namaza durmak.
10- Çok aç olup, yemek hazır iken, namaza durmak. Ancak namaz vakti dar
ise, Önce namazı kılmak gerekir.
11- Rükuda başı fazla eğmek veya belin hizasından yüksek tutmak.
12- İlk iki rekâtta Fatihadan sonra, sureyi okumamak.
13- İftitah tekbirinin dışındaki tekbirleri almamak, iftitah tekbirini
getirmek farzdır, getirilmezse namaz olmaz.
14- Son oturuşta, Teşehhüdden sonraki duaları okumamak.
Namazda, kadın beş yerde erkekten farklı hareket eder,
şöyle ki:
1- Erkek; kıyamda, rükuda ve secdede dirseklerini yanlarından uzaklaştırır
ve buralarda ayaklarını bir karış kadar birbirinden ayırır, secde de, iki
dizini aynı şekilde birbirinden ayırır.
Kadın ise, buralarda dirseklerini yanlarına
yapıştırır. Ayaklarını ve secde de dizlerini birbirine yapıştırır.
2- Erkek; rükuda ve secdede karnını uyluklarından uzaklaştırır. Kadın ise,
rüku ve secdelerde karnını uyluklarına yapıştırır.
3- Erkekler, kıraatin sesli okunduğu; sabah, akşam ve yatsı namazlarında
sesini yükseltir. Kadın ise; yabancı erkek bulunduğu takdirde sesini
yükseltmez.
4- Yanlışlık yapan imamını, ikaz etmek gibi bir durum olduğu zaman, erkek;
sadece zikir niyetiyle veya hem zikir hem de ikaz niyetiyle “sübhanallah” der.
Şayet erkek hiç bir şeyi kasd etmeden veya sadece ikaz niyetiyle, “sübhanallah”
derse, namazı bozulur. Kadın ise, böyle bir durumda “tasfik” eder. Yani sağ
elin içini sol elin üstüne vurur.
5- Namazda erkeğin avreti, diz ile göbek arasıdır. Hür kadının ise, yüz ve
elleri hariç bütün vücudu avrettir.
1- Abdestin bozulması.
2- Bedene, elbiseye veya namaz kılınan yere necaset bulaşması.
3- Avret yeri açılınca derhal örtülmemesi halinde namaz bozulur.
4- Bir rekâtte, ara vermeden üç adım atmak veya el, ayak ve baş gibi
organlarla üç harekette bulunmak.
5- Göğsünü kıbleden çevirmek.
6- Bir şey yemek veya içmek.
7- Gülmek, ağlamak, üflemek, inlemek, aksırmak, öksürmek ve esnemek gibi
şeyleri kasten yapınca iki harf çıkarsa, namaz bozulur. İrade dışı yapınca
çıkan sesin, toplamı altı kelimeyi geçmezse namaz bozulmaz.
8- Bile bile bir rüknü eksik bırakıp, diğerine geçmek. Mesela rükuu tam
olarak yapmadan itidale kalkmak veya itidali tam yapmadan secdeye varmak gibi.
9- Kasden bir rüku veya secdeyi fazla yapmak. Fatiha ve Teşehhüdü
tekrarlamak ise, namazı bozmaz.
10- İmama uyan kimsenin, özürsüz olarak imamdan iki rükün geri kalması.
Mesela imam ikinci secdeden kalktığı halde, ona uyan kişinin mazeretsiz olarak
hala birinci secdede olması gibi.
11- Mestin, ayaktan çıkması veya mesh süresinin dolması gibi.
Ayakta; başparmak, kulak memesinin hizasına gelecek
şekilde eller, kıbleye karşı açık tutularak kaldırılır ve niyet etmekle beraber
“ Allahü ekber” diyerek tekbir getirilir ve eller göğsün altında, göbeğin az
yukarısında hafif sola doğru bağlanır.
Sonra Euzü-Besmele çekmeden, “Veccehtü” duası okunur.
Euzü-Besmele çektikten sonra okunmaz.
Sonra Euzü-Besmele çekilerek
Fatiha suresi okunur. Besmele, Fatihadan bir ayettir. Onu okumak da farzdır.
Cemaatle kılınsın, yalnız kılınsın; bütün namazlarda Fatihanın tamamını okumak
farzdır.
Sonra, bir sure veya en az üç ayet
okunur. Birinci rekâtta okunan surenin ikinci rekâtta okunan sureden uzun
olması ve Kur’an-ı kerimde, sıra bakımından ondan önce olması sünnettir. Açıklama: Sure,
sadece ilk iki rekâtte okunur.
Sonra eller kaldırılır ve
tekbir getirilerek rüku’a varılır. Rüku’da, sırt, boyun ve baş aynı hizada
tutulur. Dizler kırılmadan bacaklar düz tutulur. Dizleri tutarken parmaklar
açık tutulur. Rüku’da üç kere, “Sübhane Rabbiyel azim ve bihamdihi...” denir.
Sonra yine eller kaldırılarak
itidal yapılır. Yani, “semiallahü limen hamidehü...” diyerek doğrulmaya
başlanır. Tam olarak doğrulunca “Rabbena lekel hamdü...” denir.
Sonra tekbir getirilir ve
secdeye varılır. Şu 7 uzuv üzerinde secde edilir. Bunlar: Alın, burun, iki diz,
iki avucun içi ve iki ayağın parmaklarının içleri. Önce dizler, sonra eller
sonra da alın ve burun yere konur. Secdede üç defa “Sübhane Rabbiyel a’la ve
bihamdihi...” denir. Sonra tekbir getirilerek baş secdeden kaldırılır ve
oturulur. İki secde arasında: “Rabbiğfir li verhamni...” okunur. Buna,
“el-cülusu beynes-secdeteyn” (iki secde arasındaki oturuş,) denir. Sonra ikinci
kere aynı şekilde tekbir getirilerek secde edilir.
Sonra tekbir getirilerek
ikinci secdeden kalkılıp, az oturulur, buna da “Cülus-ul-istiraha” (istirahat
oturuşu,) denir.
Sonra ayağa kalkılır. İkinci rekâtte Fatiha ve sure
okunur. Rüku ve secdeler yapılır ve oturulur. Bu oturuşta birinci Tehiyyat
okunur ve üçüncü rekâte kalkılır. Üçüncü rekâte kalkarken eller kaldırılır. Son
iki rekâtte sadece Fatiha okunur, sure okunmaz.
Son rekâtte, otururken son Tahiyyat okunur.
Tahiyyatta; salevat-ı şerifeyi “Allahümme salli ala Muhammed”e kadar okumak
farz, kalanını okumak sünnettir.
Sonra; önce sağa, sonra da
sola selam verilir.
Bütün oturuşlarda sağ ayak
dikilir ve sol ayak yatırılarak üstünde oturulur. Bu oturuşa “İftiraş” denir.
Sadece son oturuşta, sağ ayak dikilir ve sol ayak, sağ ayağın altından
çıkarılır. Bu oturuşa da “teverrük” denir.
Sabah namazının son rekâtinde rükûdan kalktıktan
sonra, eller kaldırılarak kunut okunur. Kunut, ayrıca Ramazan ayının ikinci
yarısından itibaren ayın sonuna kadarki vitir namazlarının son rekâtlarında de
okunur.
Selamdan sonra, 3 kere: “Estağfirullah-el-azim-ellezi
la ilahe illa huvel-Hayyel-Kayyume ve etubu ileyhi” denir.
Meali: (Büyük, kendisinden başka ilah
olmayan, her zaman diri olan ve her şeyi ayakta tutan Allah’tan günahlarımın
bağışlanmasını diliyorum ve O’na tevbe ediyorum (yani bütün günahlardan yüz
çevirip O’na dönüyorum.])
Ardından: “Allahümme entes-Selamu ve minkes-selamu tebarekte ve
tealeyte ya Zel-celali vel-ikrami,” denir.
(Allah’ım! Sen, Selam’sın, selamet sendendir. Sen çok
büyüksün, hayrın ve bereketin çoktur, sen çok yücesin, büyüklük ve ikram
sahibisin.)
Ve Ayet-ül-kürsi okunur.
Sonra sırayla 33’er defa: “Sübhanallahi”,
(Allah, bütün kusurlardan münezzehtir) “El-Hamdu lillahi”, (Allah’a hamd olsun)
“Allahü ekber” (Allah en büyüktür) okunur.
Yüzüncü defa: “La ilahe
illellahü vahdehü la şerike lehü lehül-mülkü ve lehül-hamdü ve hüve ala külli
şey’in kadirun.”
Meali: (Allah’tan başka ilah yoktur, O
birdir, mülk O’nundur, hamd O’na mahsustur ve O’nun herşeye gücü yeter.)
“Allahümme inni es’eluke mucibati rahmetike ve azaimi
magfiretike ves-selamete min külli ismin vel-ganimete min külli birrin
vel-fevze bil-cenneti ven-necate minen-nari Allahümme inni euzu bike
minel-hemmi vel-huzni ve euzu bike minel-aczi vel-keseli ve euzu bike
minel-buhli vel-cubni vel-feşeli ve min galebetit-deyni ve kahrir-ricali.”
Meali: (Allah’ım! Şüphesiz ben senden;
rahmetinin muciblerini ve bağışlamanın azimelerini, bütün günahlardan salim
kalmayı, her çeşit hayrı, Cenneti kazanmayı ve ateşten kurtulmayı diliyorum.
Allah’ım! Keder ve üzüntüden sana sığınırım, acizlik ve tembellikten sana
sığınırım, cimrilik, korkaklık, başarısızlık, borç altında ezilmek ve
erkeklerin kahrından sana ağınırım.)
Münferid de, me’mum [imama uyan] da imam da; duayı
gizli yapar. Ancak hazır olanların öğrenmesi için, onlar öğreninceye kadar,
aşikâre okunabilir.
İmam, zikir ve dua esnasında; solunu mihraba sağını da
cemaate çevirerek yüzünü onlara dönderir.
Sonra secde yerlerini çoğaltmak için, başka bir yerde
(kaza veya sünnet) namaz kılınır. Çünkü secde edilen yerler, Kıyamet günü
kişiye şahitlik yapacaktır.