22 Mayıs 2020 Cuma

Mezheplere Göre Bayram Namazının Hükmü

            İslam’da farz olan oruç ve hac ibadetlerinin tamamlanmasıyla Ramazan ve Kurban olmak üzere iki dinî bayram kabul edilmiş ve her ikisi için de bayram namazları meşru kılınmıştır. Hz. Peygamber (s.a.s.) ve ashabının (r.a.) tatbikatına göre kendine özgü ilave tekbirleriyle birlikte ikişer rekât olan bayram namazları daima geniş alanlarda ve cemaatle kılınmış, ardından da bayram hutbesi irad edilmiş ve bu hususta bir icma oluşmuştur.
            Öte taraftan fıkıh mezhepleri, bayram namazının hükmü ve bu ibadetin tek başına kılınıp kılı-nmayacağı konusunda farklı görüşler serdetmiştir. Kendilerine cuma namazı farz olan kimselere bay-ram namazı kılmak Hanefîler’e göre vâcip, Şâfiî ve Mâlikîler'e göre müekked sünnet, Hanbelîler'e göre ise farz-ı kifâyedir.
              Her dört mezhepte de bayram namazı iki rekattır.
             Bayram namazının sıhhat şartları:
            Şâfiîlere göre; kadınlar da bayram namazı ile yükümlüdürler. Şu var ki bu namazın cemaatle kılınması şart olmayıp, münferiden de kılınabilir, fakat camide cemaatle kılınması daha faziletlidir. Bayram namazlarını sünnet olarak gören Şafiilere göre yalnız başına kılacak kimsenin hutbe okuması şart değildir.
            Hanefîlere göre; hutbe hariç, Cuma namazının sıhhat şartları ile aynıdır. Sadece hutbenin hükmü bakımından aralarında fark vardır. Yani cuma namazında hutbe sıhhat şartı olduğu halde, bayram namazında sünnettir. Yine hutbe cuma namazında namazdan önce, bayram namazında ise namazdan sonra okunur.
            Hanbelilere göre; Kendisine Cuma namazı gerekli olan herkes için bayram namazı farz-ı kifâyedir. Cumanın kılındığı yerden başka bir yerde kılınamaz. Yalnız hutbe, Cumaya aykırı olarak bayram namazında sünnettir. Cumadaysa şarttır. İmama yetişemeyen kişinin, dilediği vakitte bayram namazını kendine özgü şekliyle kılması sünnettir.
            Malikilere göre; Bayram namazı kuvvet bakımından vitirden sonra gelen müekked bir sün-net-i ayndır. İmamla birlikte cemaat teşekkül ettiği takdirde bu namazı, Cuma namazıyla yükümlü olan herkesin kılması zorunludur. İmama kavuşmayan kimsenin tek başına kılması mendubtur.

Bayram Namazının Cemaatle Kılınmasının ve Vakti Geçtiğinde Kaza Edilmesinin Hükmü
            Şafiilere göre: Hacı adayları dışındaki kimselerin bayram namazını cemaatle kılmaları ve imamla birlikte kılamayan kişilerinse diledikleri vakitte aslî şekliyle kılmaları sünnettir.
            Eğer aynı günün zevalinden (öğle vakti) önce kılınırsa edâ, zevalinden sonra kılınırsa kaza olarak kılınmış olur.
            Hanefilere göre: Cuma için olduğu gibi bayram namazı için de cemaat, sıhhat şartıdır. İma-ma kavuşamayarak bu namazı kaçıran kimsenin ne vakit içinde, ne de sonra kaza etmesi istenmez.
           Kaza etmek isterse de zevâid tekbirsiz olarak tek başına dört rek’at namaz kılar. Birinci rek’atte Fâtiha’dan sonra A’lâ sûresini, ikinci rek’atte Duhâ, üçüncü rek’atte İnşirah sûresini, dördüncü rek’atte de Tın sûresini okuması müstehaptır.
          Hanbelilere göre: Cuma namazı için olduğu gibi, bayram namazı için de cemaat, sıhhat şartıdır. Yalnız, imama kavuşmadığı İçin cemaatle birlikte kılamayan kişinin, bu namazı dilediği vakitte önce anlatılan şekliyle kaza etmesi sünnet olur.
            Malikilere göre: Cemaatle kılmak sünnet olduğundan, bayram namazları için cemaat şarttır. Bayram namazları, onları cemaatle kılmak isteyenler için sadece mendubtur. İmamla birlikte kılamayan kişinin, aynı günün zeval vaktine kadar kendi başına kılması mendubtur. Zevalden sonra ise kaza edilemez.